O zaman 18 yaşındaydım ve o Eczanede işe yeni başlamıştım. Patronum 30 yaşında, kel olmasına rağmen oldukça yakışıklı biriydi. Çok iyi kalpliydi. O gece bizim Eczane nöbetçiydi. Daha önce çalıştığım Eczanelerde hiç nöbete kalmamıştım. Patronum nöbete benim de kalacağımı söyledi. Yatarken giymek için hiçbir şeyimin olmadığını söyledim. Patronum da, “Önemli değil, hava zaten sıcak. Pantolonunun altında iç çamaşırın vardır herhalde?” dedi. Gülerek, “Tabii var abi!” dedim. Yalnız uykumun çok ağır olduğunu, kapı çalınırsa duymayabileceğimi söyledim. O da, “Ben uyanırım.” dedi. Gece saat 12’ye geliyordu, artık gelen giden müşteri kalmamıştı. Patron, istersem yatabileceğimi söyledi. Arka tarafa geçtiğimde yatak hazırdı. Bana, “Elbisenle yatma sakın!” diye seslendi. Zaten üzerimde bir tişört bir pantolon vardı, onları çıkarıp külotla yatağa yattım. Hemen uyumuşum.
Nekadar zaman uyuduğumu bilmiyorum, ama yanımda bir hareketlilik hissederek uyandım. Patronum beni uyandırmamaya gayret ederek usulca yatağa girmişti. Sırtını bana çevirerek bir süre yattı. Uykum kaçmıştı, ama uyuyormuş gibi yapıyordum. Zira uyanık olursam, gelecek müşteriyle benim ilgilenmem gerekebilirdi. Bir süre sonra patron bana dokunarak uyuyup uyumadığımı kontrol etti. Hiç renk vermedim, uyuyor numarasına devam ettim. Patron elini üzerimden aşırıp göğsümün üzerine, memelerime koydu. Koydu ama elini hiç hareket ettirmiyordu. Derken eli yavaş yavaş aşağı doğru kayarak, tam da sikimim üzerinde durdu. Eli sikimin üzerinde yine hiç hareket etmiyordu. Ancak sikimin üzerinde bir erkek elinin varlığı beni tahrik etmişti. O güne kadar hiçbir erkek bana cinsel anlamda dokunmamıştı. Ve bu tip ilişkilerden de nefret ettiğimi sanıyordum. Hatta bana eşcinsel ilişki teklif eden arkadaşlarımla kavga etmiş, onlarla selamı sabahı bile kesmiştim. Ancak şimdi durum farklıydı. Bana dokunan patronumdu. Hem işimi, hem de patronumu çok seviyordum. Uyanık olduğumu hissettirirsem, hem bu iyi patronu hem de işimi kaybedebilirdim. O yüzden ne olursa olsun uyuyormuş numarasına devam etmeye karar verdim. Ayrıca henüz patronun uyuyup uyumadığını da tam anlamış değildim, belki de bunları uykusunda yapıyordu.
Duyduğum heyecanla sikim taş gibi olmuştu, sikimin başı külotumdan dışarı çıkmış, patronun eline değiyordu. Bu da benim içimi gıcıklıyordu. Derken patron elini hareket ettirmeye, yavaş yavaş sikimin başını okşamaya başladı. Aldığım zevkten dolayı sikimden bir iki damla zevk suyu akmıştı. Patronum parmaklarıyla aldığı sıvıyı sikimin başına dağıtıyor, sikimin kayganlaşan başı bana ekstra zevk veriyordu. Ne olursa olsun uyanık olduğumu belli etmemeliydim, bu zevk bitmemeliydi. Sikim iyice sertleşmişti ve patronun elini tamamen dolduruyordu. Patron benim uyuduğumdan iyice emin olmalıydı ki, yavaş yavaş külodumu sıyırıp dizlerime kadar indirdi. Artık bütün çıplaklığımla onun gözlerinin önündeydim. Bir süre loş ışıkta beni seyrettiğini hissettim. Elleri vücudumda gezinmeye başladı. Memelerimi sıkıyor, sikimi okşuyor, taşaklarımı avuçlayıp tartıyordu. Bazen de kaba etlerimi hafifçe sıkıyordu.
Üzerime eğilerek memelerimi yalamaya başladı. Dili müthiş zevk veriyordu bana. Kızlarla sevişmekten hiç bu denli zevk almamıştım. Kızlar kesinlikle bu işi bilmiyorlardı. Patronum bütün göğsümü yalıyor, beni kudurtuyordu. Hele göbek deliğimin etrafında dili ile daireler çizmesi bana inanılmaz bir zevk verdi. Hem zevk alıyor, hem de korkuyordum. Bu işin sonunun nereye varacağı hakkında tahminler yürütüyor, beni sikmeye kalkarsa nasıl davranmamam gerektiği konusunda senaryolar üretiyordum kafamda. Dili yavaş yavaş aşağı kaydı. Dili sikimin tüyleri üzerinde geziyor, dişleriyle sikimin tüylerini ısırıp hafif hafif çekiyordu. Derken dili sikimin başında gezinmeye başladı. Dilinin ucu sikimin deliğine giriyordu hafifçe. Sonra yavaşça dudaklarını sikimin başına sardı. Artık sikimin başı ağzının içindeydi. Diliyle sikimin başına masaj yapıyor, dudaklarıyla sıkıyor, elleriyle de memelerimi ve taşaklarımı okşuyordu. Dudakları sikimin köküne doğru yavaşça ilerliyordu. Derken sikim tamamen patronun ağzındaydı…
Buna inanamıyordum, resmen patronumun ağzını sikiyordum. Bu müthiş bir duyguydu. Zevkten uçuyordum. Hiç ummadığım anda kendimi müthiş bir seks olayının ortasında bulmuştum. Ne pahasına olursa olsun uyanık olduğumu belli etmemeliydim. Hiç kıpırdamadan yatıyordum. Patron ustalıkla sikimi emiyor, başını yalıyor, saxo çekiyordu. Artık nefesim hızlanmaya başlamıştı. Gelmek üzereydim. Kendimi geri çekmek istedimse de uyanık olduğumu anlamasın diye hareket etmemeye karar verdim. Patlamak üzereydim. Boşalmak üzere olduğumu hissetmiş olmalı ki, o da hareketlerini hızlandırıp beni zevkin doruklarına çıkarıyordu. Sonunda dayanamadım ve patronun ağzında patladım. Döllerim patronun ağzından taşıp taşaklarıma doğru akmaya başladı. Patron birden geri çekilip uyuyup uyumadığımı kontrol etti. Uyuduğuma kanat getirince döllerimi yalamaya başladı. Sikim halen taş gibiydi. İlk kez birinin (üstelik bir erkeğin, üstelik de patronumun) ağzını sikmiş, ağzında patlamıştım. Ama bu bana yetmemişti…
Patronum döllerimi yalayarak temizledikten sonra beni yavaşça kendine doğru çevirdi. Kendisi de sırtını bana doğru dönüp, külotunu sıyırdı ve götünü sikime yapıştırdı. Sikim götünün yarığı üzerindeydi. Götünü yukarı aşağı kaydırıryor, bu da beni iyice zevklendiriyordu, hafifçe yumuşayan sikim tekrar taş kesmişti. Elini yatağın yanındaki rafa uzatıp bir şey aldı ve bunu hem sikime, hem de kendi götüne sürdü. Kokusundan bunun sıvı sabun olduğunu anladım. Çok heyecanlanmıştım, ama uyanıklığımı anlamasın diye de kıpırdamıyordum. Eliyle sikimin başını tam götünün deliğine yerleştirip, deliği üzerinde daireler çizdirmeye başladı…
Götünü biraz bastırınca, sikimin başı yavaşça içeri girmişti. Hele buna hiç inanamıyordum, resmen patronumun götünü sikiyordum. Sıcak ve sıkı bir deliği vardı, ama sikim girmekte pek zorlanmıyor gibiydi. Yavaş yavaş kendisini bana doğru itiyordu. Sikim yarısına kadar patronun götüne girdiğinde, ben de ilk kez harekete geçerek kendimi ona doğru ittim. Artık sikim tamamen içindeydi. Patronum götüyle yavaş yavaş ileri geri gidip gelmeye başladı. Hafif hareketlerle ben de onun ritmine uydum. Elini uzatıp elimi yakaladı ve sikinin üzerine koydu. İlk kez bir erkeğin sikini elliyordum. Patronun taş gibi siki benimkinden daha iriydi. Birden, bu yarağı yemek zorunda kalırsam canım çok yanabilir diye bir düşünce geçti kafamdan. Üstelik ona uykum ağır demiştim. Ama sonradan kafamda, beni sikeceği ihtimali zayıfladı. Hiç kimse sikilirken uyumazdı herhalde. Hele götten sikilirken insanın uyanmaması mümkün değildi. Bu yüzden patronun bunu göze alacağını sanmıyordum…
Kafamdan bu tür düşünceler geçerken, biryandan patronun götünü sikiyordum (daha doğrusu patron götünü siktiriyordu), biryandan da elimle patronun muhteşem sikinini yavaş yavaş sıvazlıyor, sikinin zevk suyuyla sırıl sıklam olmuş başını avucumla sıkmadan okşuyordum. Sikim patronun sıcacık deliğine girip çıktıkça anlatamayacağım kadar çok zevk alıyordum. Bir süre sonra patlamaya tekrar hazırdım. Patronun nefesinin hızlanmasından ve sikinin iyice gerilmesinden, onun da patlamak üzere olduğunu fark ettim. Artık iyice hızlanmıştık. Daha fazla dayamayıp, patronun götünün derinliklerine patladığım anda, patron da avucuma attırdı. Elimin her tarafı döl olmuştu. Döllerinin keskin kokusu burnuma kadar geldi. Tadını merak ediyordum, ama korkumdan tadına bakamıyordum. Sırtı bana dönüktü, nasılsa göremez diyerek cesaretimi toplayıp döller damlayan elimi ağzıma götürdüm. Değişik ve hoş bir tadı vardı. Zaten ondan sonra bu tadın müptelası oldum.
Sikim iyice küçülüp inene kadar patronun götünde kaldı. Sonra götünü yavaşça sikimden çekti ve bana doğru döndü, herhalde uyanık olup olmadığıma baktı. Ben tabii uyuyormuş numarası yapmaya devam ediyordum. Sikime ve taşaklarıma bulaşmış dölleri yaladıktan sonra, beni yavaşça çevirerek yüzükoyun yatırdı. Sırtımı öpüp okşamaya ve hafif hafif ısırmaya başladı. Tekrar zevke geliyordum, sikim yeniden sertleşiyordu. Patronun dili kalçalarımda yoğunlaşınca, eyvah, sanırım bu koca yarağı yemem gerekiyor dedim kendi kendime. Ama beni sikmesi halinde, itiraz etmeyecek, gıkımı bile çıkarmayacaktım. Bana az önce götünü veren ve müthiş zevk yaşatan bu adama itiraz edemezdim. Evet, ben de ona götümü vermeliydim. Hem patron bile götünü siktirdiğine göre, bu o kadar korkunç bir olay olmamalıydı. Belki de göt siktirmek daha zevkliydi…
Dili deliğimi bulmuş yalıyor, deliğime girip çıkıyordu. Resmen diliyle sikiyordu götümü. Sonra birden durdu ve yataktan kalkıp rafların birine yöneldi. Gözümü hafifçe aralayıp ne yaptığına bakıyordum. Prezervatiflerin olduğu raftan bir prezervatif alıp sikine geçirdi. Loş ışıkta görebildiğim kadarı ile, patronun uzun ve kalın siki 20 cm kadar vardı. Sikine ve götüme sıvı sabun sürüp, bacakarama yanaştı, sikinin başını deliğime dayadı ve ağırlığını vermeden üstüme uzandı. Heyecandan ve korkudan ölüyordum. Şu ana kadar deliğime parmak bile sokmamıştım, patronun o koca yarağını içime nasıl alacaktım? Endişelerim boşa çıktı, patron sikini götüme sürtüyor, ama ısrarla sokmuyordu. Aslında o yarağı içimde istiyordum, ama buna cesaret de edemiyordum.
Patron sikini deliğimin üzerinden taşaklarıma doğru kaydırıp fırçalamaya başladı. Sikinin koca başını bir deliğimde bir taşaklarımın üzerinde hissediyordum. Sokmuyordu, ama bu bile bana müthiş zevk veriyordu. Sonra sikini deliğimin üzerine yerleştirip durdu ve hafifçe bastırmaya başladı. Ucu girdi sanırım, ama canım da bayağı bir yandı. Neyse ki daha fazla sokmadı. Çıkarıp tekrar fırçalamaya başladı. Nefesi hızlanmıştı. Ben de tekrar gelmek üzereydim. Birkaç kez daha fırçalayarak, sikinin başını taşaklarıma bastırıp sarsılmaya başladı. Prezervatifin ucunda biriken döllerin sıcaklığını hissediyordum. Bundan aldığım müthiş zevkle ben de boşaldım. Patron usulca üzerimden kalkıp, kağıt mendille önce kendini, sonra beni güzelce temizledi. Sikimin ucunu öptükten sonra külodumu çekti. Kendi külodunu da giydikten sonra, dudaklarıma ve alnıma öpücük kondurup yanıma uzandı.
Hayatımda hiç bu kadar heyecanlı ve zevkli bir gece geçirmemiştim. Bu olaydan sonra, patronumla başka nöbetlerde de benzer maceralar yaşadım. Ancak ben her seferinde uyuyor numarasına devam ettim, bir türlü cesaretimi toplayıp da uyanık olduğumu söyleyemedim. Çünkü patronum, eşcinselliğini kendine bile itiraf edemeyecek kadar çekingen birisi. Olsun, ben buna da razıyım.