38 yaşında evli bir erkeğim. Kendime ait fason konfeksiyon atölyem var. Konfeksiyon deyince herkes, kadının kızın bol olduğu, bol bol sikişin olduğu bir sektör diye düşünür. Yok aslında öyle birşey, ama kaşınanlar olunca affetmem, sikerim. Yoksa çalışanlarımla Patron-Eleman ilişkisinden çok, Abi- Kardeş gibi, Arkadaş gibiyimdir. Tabi içlerinde sikiştiğim kadınlar, kızlar oluyor. Onları daha sonra anlatırım, ama bugün, 53 yaşındaki bir kadını nasıl siktim, onu anlatmak istiyorum…
Sabah saat 10-11 gibisi yazanede oturuyorum, ortada çalışan kızlardan birisi yanında bir kadınla geldi, “Abi bu bayan seni arıyor.” diyerek. Bayan içeri girdi ki, mühtiş bir kadın, benim elemanlara hiç benzemiyor. Gözünde güneş gözlüğü, ayakkabısı, çantası, giyindiği elbiseler falan çok pahalı ve kaliteli, “Ben kaliteyim!” diyor. Dolgun dik göğüsleri, pürüzsüz vücudu, yuvarlak kalçaları, uzun sütün gibi bacaklara sahip bir kadın. Kadını öyle kaliteli görünce, hemen aklımdan fason çalıştığım firmanın takipçisidir, kontrolcüsüdür diye geçti. “Buyurun oturun…” diyerek yer gösterdim. Kıza da “Bize çay gönder…” diyerek yolladım. Kadın çok rahat bir şekilde koltuğa oturdu ve kendini tanıttı, ismi Huriye imiş. “Buyurun Huriye hanım, size nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordum. O sırada çaylarımız geldi. Karşılıklı çaylarımız yudumlarken kadın, “İş arıyorum…” demez mi?
O anda aklımdan (Bu kadın kesin muhasebeci veya modelist, bilemedin stilist’tir) diye geçti. “Ne işi arıyorsunuz?” diye sordum. “Ortacılık, el işi, iplik temizleme falan olabilir.” dedi. Kadına “Şaka yapıyorsunuz herhalde?” dedim. “Hayır, çok ciddiyim!” dedi. “Ama sizin o işlerden alacağınız para ile ayakkabınızı bile alamazsınız.” dedim, gülüştük. Huriye hanımla başladık sohbete, 40 yıllık tanış gibi muhabbet ediyoruz. Kocası iş yerini satmış, borsaya girmiş, aldığı hisse senetleri taban yapmış, kocası evde bilgisayarın başında hise senetlerinin yükselmesini takip ediyormuş. “Ee, durum böyle olunca birisinin eve para getirmesi gerekiyor…” dedi. Kadına bakıyorum en fazla 30-35 yaşında gösteriyordu. Ben yine çay söyledim, sohbetimiz ilerledi, bununla çok samimi bir hava yakaladık. Sonunda konuyu sekse getirdik. Bana sikişmenin çok zevkli olduğunu, ama götten sikişmenin zararları’nı anlattı. Devamlı götten sikişenlerin ilerde büzüklerinin laçkalaştığını ve tuvaletini tutamadıklarını anlattı. Yarak yalamanın ve emmenin zevkli olduğunu, ama ağıza boşalmanın dişlere zarar verdiğini anlattı. “Seninle iyi anlaşacağız…” dedim. “Beni işe alırsan anlaşırız…” dedi. “Alıyorum! Nasıl almam?” dedim.
Hemen ustabaşım Nurseli çağırdım, “Huriye hanım bir tanıdığımın eşi, bizde çalışacak. Yardımcı ol, ilk defa çalışacak!” dedim. Nursele öyle söylemesem Nurseli kaybederim. (Nursel devamlı sikiştiğim bir kadın, onuda başka birzaman anlatırım). Huriye hemen işe başladı. Öğlen arası oldu, yemek yediler. Huriye yazaneye yanıma geldi. Ben gazete okuyordum. Okuduğum gazetede sinema filimlerinin reklamlarını açtı, “Bu filim çok güzelmiş, akşam gidelim mi?” diye sordu. “Olur, gidelim…” dedim. Akşam oldu işyerini kapattık çıktık. Huriye ile anlaştığımız sinemanın önünde buşulştuk, girdik içeri. Filim başladı, ama filimi izleyen kim? Ben Huriyeyi izliyorum. Elimi bunun omuzuna attım kendime çektim, sarılıp öpüştük. Birbirimizi okşuyoruz. Fermuarımı açtı, sikimi eline aldı, 31 çekiyor bana. Ben de elim yettiği kadarıyla bunun amını götünü okşuyorum. Sonunda eliyle beni boşalttı. Selpakla elini ve sikimi sildikten sonra, filim bitmeden sinemadan çıktık. Arabama bindik uzaklaştık ordan. Kuytu bir yerde durdurdum arabayı ve öpüştük. Sonra bunu evine bıraktım. Gerçekten oturduğu yer sıradan bir muhit değil. Cumartesi günü pikniğe gitmek için sözleştik…
Huriye Cumartesi için, “Hastayım…” diyerek Nurselden izin aldı. Ben de telefon açtım işe gitmedim. Huriye ile dışarda buluştuk. Önce bir markete gittik, mangallık et, Rakı, meyva, meze falan aldım. Huriye de çikolatasına kadar aldı. Ormana gittik. Öyle bir yer buldum ki, hemen Huriyenin dudaklarına yapıştım. Bir yandan da göğüslerini açtım. Göğüsleri sanki kocaman birer ampül takılı gibi dimdik duruyor. Göbeğini, karnını açtım, pürüz yok! Memelerini emiyorum, amını okşuyorum. Kilotunu çıkardım, kaymak gibi bir am! Bacaklar sütün gibi. Pürüzsüz vücudu taş gibi kadının, inanın ki vücudu karşısında hayrete düştüm. Amını yalıyorum, bu nasıl inliyor! Doğruldum pantolonumu indirdim. Sikimi çıkardım, eline aldı oynadı. Sonra ağzına aldı emiyor. “Hani ağıza yarak almak zararlıydı?” dedim. “Emeyim, ama sakın ağzıma boşalma!” dedi. “Tamam, ağzına boşalmam, ama bir defalığına götünü sikerim!” dedim. “Tamam, ama sadece bir defalığına!” dedi ve sikimi tekrar ağzına aldı. Çok güzel sakso çekiyordu, gırtlağına kadar alıyordu. Aslında ağzına boşalacaktım, ama anladı ve hemen ağzından çıkardı. Bunun bacaklarını ayırıp, amına köküne kadar soktum sikimi ve dudaklarına yapıştım. Alttan amına nasıl köklüyorum ama! Çok geçmeden ikimizde aynı anda orgazm olduk boşaldık.
Daha sonra ben kalkıp mangalı yaktım, Huriye de hazırlık yapıyor, bana rakı doldurdu. Buna, “Sen içmeyecekmisin?” diye sordum. “Ben sigara ve içki içmem, cildime zarar verir. Hem sarhoş olmama gerek yok ki, istediğin beni sikmek değilmiydi? Siktin işte!” dedi. “Götten de sikeceğim ama…” dedim. “Tamam, söz verdim ya!” diyerek, arkasını döndü, bana götünü göstererek, “Bak götümü sikeceksin diye kilotumu giymedim bile! Ama önce birşeyler yiyelim.” dedi. Ben etleri kızarttım, oturduk hem yiyoruz, hem sohbet ediyoruz. Ben iki duble Rakıyı fondip edince, bu bana “Çok içmeden, iyice sarhoş olmadan sik götümü hadi!” dedi ve yarağımı çıkardı, ağzına aldı, emerek kazık gibi yapıp götünü döndü, domaldı. Bembeyaz kalçalarının arasında göt deliği simsiyah hedef tahtası gibi duruyordu. Götünün deliğini ve sikimi önce ıslattım, ağır ağır götüne girmeye başladım. Bu inliyordu, ama acıdan değil zevkten! Kesin daha önce de siktirmişti götünü. Ben götüne sokmaya devam ediyordum. Köküne kadar soktum ve gidip gelmeye başladım. Karı elini amına atmış, “Hızlı! Daha hızlı sik götümü!” diye inlemeye başladı. Hızlandım iyice. Nasıl pompalıyorum ama! O amını okşayarak orgazm olunca, ben de kendimi tutmayı bıraktım ve götüne boşaldım…
Etlerimizi yedik, ben bir iki duble Rakı daha içtim ve toparlandık. Atladık arabaya, artık eve gidiyoruz. Arabada bana, “Ben kaç yaşında varım? Tahmin et!” dedi. Ben, “30 bilemedin 35!” deyince, bu bir kahkaha attı. “Ne oldu?” dedim. “İltifatına teşekkür ederim, ama benim 35 yaşında bir oğlum var!” dedi. HasssSiktiiiir! “Harbiden kaç yaşındasın?” diye sordum. “53!” demez mi! O anda kendimi Jigolo gibi gördüm. Vücuduna bayıldığım ve az önce amını götünü siktiğim kadından bir anda soğudum. “Vücuduna estetik mi yaptırdın o halde?” diye sordum. “Hayır, ben kendimi bildim bileli, yaz kış soğuk suyla banyo yapar, duş alırım. Ondan dolayı…” dedi. Ben tabi buna inanmadım. Kimliğini çıkardı gösterdi. Kadın gerçekten 53 yaşındaymış. Nerden icab ettiyse bu yaş konusu? Sanki durup dururken buna yaşını soran oldu! Harbiden soğudum kadından. Bunu evine bıraktım. Dönüşte, (Bu kadından nasıl kurtulurum?) diye düşündüm. İşten çıkarsam, (Beni sikti, zevkini aldı işten çıkardı…) der diye düşünerek evin yolunu tuttum…