Slm, ben Bursadan Aysun. 42 yaşında ve genç kızlığımdan beri görenlerin hayran olduğu bir kadınım. Evliyim ve iki çocuğum var. Kocamla küçük yaşta evlendiğimden dolayı kendisinden hem çok genç ve hem de çok güzel olduğumdan kocam kıskanırdı beni. Ancak onu kıskandıracak hiç bir eylem içinde olmazdım. Çocukluğumdan beri dengeli bir aile hayatım olduğundan öyle erkeklere karşı özel bir ilgi duymadığım gibi hayatımda şu ana kadar hiç masturbasyon dahi yapmadım. Tabiidir ki bunlar aslında övünülecek konular değil. Kocamın ikinci eşi olduğumdan, ilk eşini çok çirkin olduğu halde kıskanmışımdır.
Kocamla cinsel yaşantımızda hiçbir sorun yaşamadım. Sikinin büyük ya da küçük mü olduğunu hiç kafama takmadım. Zira büyük ya da küçüğün sınırlarını bilmiyordum. Benim için önemli de değildi. Ben 1.71 boyundayım ve bir keresinde bir yerde uzun boylu kadınların rahim boyları da uzun olur diye okumuştum. Son yıllarda yazılı basında penis boyları ve cinsellik konularında çıkan yazıları herkes gibi ben de okuyorum.
Kocam beni kıskandığı halde, ilk evlendiğimizden beri sikişmelerimizde hep fantazi olarak, beni kendisinin görmeden benim de beğendiğim ve hiç bir zaman bizi tanımayacak olan bir erkekle sikiştiğimi hayal etmiş ve bunu her ilişkimizde büyük bir heyecanla bana da söylemiştir. Özellikle heyecanlı olup amımın sulandığında, kocam sikini yavaşça içeri kaydırırken, aklına hep o anda amıma başkasının kaydığını düşlemiş, “Vay be demek ki adam da aynen böyle kayacak buraya.” diye büyük heyecanlar yaşamıştır. O andaki heyecanını bana da yansıtmış ve benden her defasında bu fantaziyi gerçekleştireceğimiz konusunda söz almış, ama yıllar geçmesine rağmen bu fantazi gerçekleşmemiştir. Ne varki tüm bu fantazilerin gerçekleşmemesinde asıl etken yaşanan sıkıntılardan kendimizi tekrar fantazilerin gazına getirememek olmuştur.
Bir defasında, Türkiyede yayınlanan en büyük gazetelerin birinde, (yine isim vermek istemiyorum) Türkiyenin en büyük ve ünlü işadamlarından birisinin kızı, “Bir kadın hayatı boyunca tek bir erkekle yatmışsa ona acırım!” gibisinden bir laf etmişti. Ben de artık ikinci bir erkekle yatmanın ne denli heyecan verici olacağı konusunda kocamla hemfikirdim. Ancak bunun mutlaka çok beğendiğim bir erkekle olmasını ve ilişkinin kısa bir aşk şeklinde olması yönünde arzularım oluşmaya başladı. Zira bakımsız kaba erkeklerden nefret ediyordum.
Bu fantazi kocam için de dayanılmaz bir hal almıştı. Beni her sikişinde, “Sen bunu yap, tapacağım buraya, yap gel ve en ince ayrıntısına kadar anlat bana!” diyor ve “Ne olur o ilk öpüşme anınızı ve o amına ilk girdiği anı sakın unutma!” diye ekliyordu. Ben de artık arzu etmeye ve heyecanlanmaya başlamıştım. “Peki nasıl olacak?” diye sordum bir gün. Ağustos ayı idi. “Seni 1 haftalığına Bodrum’a tatile göndereyim, orada daha ilk geceden bulursun!” dedi. Bu konuda diskoların erkek seçmek için birebir olduğunu söyledi. Ben de, “Tamam!” dedim. Gerçekten de Bodrum’a 1 haftalık tur aldık ve akşam beni yolcu etti. O heyecan ve kıskançlıkla karışık el sallayışını unutamam.
Bodrum’da kalacağımız otele geldik, odama yerleştikten sonra kahvaltıya indim. Üzerime asklı bir tişört ve mini bir etek giymiştim. Yalnız olduğumu anlayan garsonlar hemen kur yapmaya başladılar. Ancak asla ciddiyetimi bozmadım. Kahvaltıdan sonra odama çıktım ve biraz dinlendim. Akşam Bodrum’un tanınmış diskosuna gitmeyi ve orada bana kur yapacak erkekleri düşünmeye başladım. Bir ara kocam Bursa’dan telefon etti, “Aysuncum sıcaktan mıdır nedir, içimi kıskançlıkla karışık bir sıkıntı kapladı. Vaz mı geçsek acaba?” dedi. Ben de, “Sen bilirsin, ama bu kadar yol geldim, masraf ettik. Eğer bu sıkıntın devam ederse tekrar telefon et, vazgeçelim.” dedim. O da, “Tamam!” dedi. Ve bir daha da telefon etmedi.
Akşam yemeğinden sonra seyrettiğimiz animasyonun ardından diskoya gideceklerin listesi yapıldı ve ben de yazıldım. O zamana kadar benimle samimiyet kurmaya çalışanların tümüne soğuk davrandım. Kim ve neyin nesi olduğumu kimsenin bilmesini istemiyordum. Diskoya geldiğimizde topluca indiğimiz minibüsün çevresi bir sürü sekse aç kuduruk genç ile doluydu. Belki de onlar diskoya girebilmek için kendilerine yardımcı olacak bayan arıyorlardı.
Ben göğüslerimi neredeyse açıkta bırakan, parlak simli, kısa kollu bir bluz ile siyah bir mini etek giymiştim. Kadınların bile hayranlıkla seyrettiği popom ve bacaklarım gerçekten harikaydı. İri siyah gözlerime yaptığım ceylan gözü makyajımla gözlerim daha da büyümüştü. Görenler sanatçıyım duygusuna kapılıyorlardı sanki. Herkes hayranlıkla bakıyor ama kimse cesaret edemiyordu yanıma yaklaşmaya. Kaldı ki ben de göz ucumla bana bakanları süzüyor ve kendime uygun, tiksinmeden sevişebileceğim birini göremiyordum. Bir kokteyl ısmarladım ve bir masaya iliştim. Ben de zaman zaman ‘vaz mı geçsem acaba?’ diye soruyordum kendime. Az bir içkiyle hemen çakırkeyif olurum ve inanılmaz bir cesaret oluşur bende, hemen ipimi koparabilir ve sanki kırk yıllık orospu olurum. Bunu hep kocam da söylerdi. Ve şimdi de öyle oldum. Boş bardağımı terkedip dans pistine çıktım. Bu arada etrafımda sayısız erkek yiyecekmiş gibi bakıyor, ama ben onlara güya bakmıyordum.
Uzunca müddet dans ettikten sonra, dizlerine kadar kısa kareli pantolonu kaliteli olduğu belli, üzerinde yeşil bir Lacoste tişört, ayaklarında sanki ilk defa o gece giyilmiş kaliteli spor ayakkabı bulunan, 1.90 boyunda, parlar saçları arkaya taranmış hatları düzgün ve en fazla 23 yaşlarında tahmin ettiğim bir genç devamlı bana bakarak ve zaman zaman gülümseyerek dans ediyordu. İnanın görür görmez kendime ‘İşte bu olur!’ dedim. Be de gülümsemelerine cevap verince yanıma yaklaştı ve bir müddet sonra beni nazikçe kavrayarak beraberce dans etmeye başladık. Aklımıdan kocam ve çocuklarım tümüyle gitmişti. Orda benim dengim ve yaşıtım oydu.
İnanılmaz bir heyecan içindeydim. Kolları beni daha çok sarsın istiyordum. Artık sabırsızlanıyordum. Tüm cinsel arzularım doruk noktasına varmıştı. O da bunu anladı ve masaya gitmemizi teklif etti. Bir hayli geç olmuştu. Disko organizasyonunu yapan Serkan’a ben Taksiyle Otele döneceğim dedim. Tabii o anlamıştı olanları ve olacakları. Bu ara adı Ediz olan genç sevgilim ile el ele tutuşmalar başlamış ve onun dudaklarını zaman zaman ensemde, zaman zaman saçımda hissetmeye başlamıştım. Birbirimize hiç bir şey sormuyorduk. Sadece hayranlıkla seyrediyorduk birbirimizi. Zaten müzik gürültüsünden konuşulan da anlaşılmıyordu. Sonradan öğrendim ki, Edizlerin burada bir yazlıkları var ve tüm bir yazı burada geçiriyormuş. Bu arada da o da seçici olmak şartıyla bayanlarla kısa süreli aşk yaşıyormuş.
Benimle de öyle oldu. Onun alışageldiği bir Motele gittik beraberce. Kalbim yerinden fırlayacak gibi. İnanılmaz bir sabırsızlık. Kimliklerimizi resepsiyona gösterdikten sonra alel acele çıktığımız odamızın ilk olarak klimasını açtı ve birden dudaklarıma yapıştı. Ayakta bir müddet emdi dudaklarımı ve usulca beni sırtüstü yatağa yatırdı. Soluğum kesilmişti. Dudaklarımı yercesine öpmeye devam ediyordu. Ben henüz sikinden haberdar değildim, ama eteğimin üzerinden sert bir şeyin amımın şişkin kısmına baskı yaptığını hissediyor, ve kaçamağın muhteşem heyecanını iliklerime kadar yaşıyordum. Biraz sonra birden ayakkabı ve şortunu küloduyla birlikte çıkardı ve o muhteşem sikini ilk kez gördüm. Kocamınkinden en az yüzde kırk elli büyük ve kalındı. İnanılmaz bir şeydi. İçimden, ‘Tanrım bu şimdi bana girecek!’ dedim.
Heyecandan titriyordum. İnsana Piyangodan büyük ikramiye çıksa bu kadar heyecanlanamazdı. Ve o da dayanamadı amıma elini attı. Orta parmağıyla bir kaç kez sanki kayganlık yoklaması yaptı ve sikinin başını, suları akar halde olan amıma getirdi. O anda kocamın yataktaki sözleri geldi aklıma, ‘Yavaş yavaş kaydır içine, tadını ala ala, ilk an çok önemlidir!’ derdi hep. Ben de Edize, “Yavaş yavaş gir içime!” dedim. Hissetmek istiyordum onu. İlk kez sikiliyor gibiydim. Tanrım bu ne müthiş bir şeydi. Ve Ediz yavaş yavaş tam olarak yerleştirdi ve gidip gelmeye başladı. İnanın delireceğim sandım. Bir kadın bu kadar mı heyecanlanır, bu kadar mı zevk alabilirdi. Kocamla sevişirken bağırmaktan utanan ben, deliler gibi bağırıyordum. Ben bağırdıkça Ediz görevini tam yapıyor olmanın ve benim de ona verdiğim heyecanla inanılmaz hızlanmıştı. Kısa süre sonra Ediz boşaldı içime. Onun içime boşalması apayrı bir duyguydu.
Öteden beri sik yalamaktan hoşlanmayan ben, Edizin sikine deliler gibi yapıştım. Acemice yalıyor ve dişliyordum. Ediz kısa sürede indirdi sikini. Bir müddet bekledi ve tekrar kalktı. Tekrar girdi amıma ve sonra sikini çıkarıp, amımı biraz inceledi ve yalamaya başladı. Ben yine çıldıracak hale geldim. Tekrar soktu ve bu kez uzunca müddet gidip geldi. Ben utanmayı bırakmış, “Sik aşkım beni, ne tatlı sikiyorsun!” gibi belli belirsiz laflar etmeye başlamıştım. Ediz tekrar boşaldı içime. Ve yığıldı yan tarafıma. Kısa süre sonra kalkıp giyindik ve beni Taksiyle Otelime bıraktı. Tatilimin kalan günlerinde aynı Motelde iki kez daha buluşup aynı heyecanları yaşattı bana. Bu arada ilk gecenin ertesi günü kocamı aradım, “O iş tamam!” dedim, inanmadı, yeminler ettirdi. Ve inanınca da, kıskançlıklıkla dolu büyük bir heyecan yaşadığını söyledi, ama devam etmem konusunda da telkinde bulundu.
Tatilim bitip eve döndüğümde kocam beni bir kraliçe gibi karşıladı. Hemen yatağa yatırıp delice sikmeye başladı beni. O arada benden tüm detayları anlatmamı istiyordu. Anlattım da! Şimdi kocamla eskisine göre çok daha mutlu bir beraberliğimiz var. Ben ve kocam, hayattan ve seksten çok daha fazla zevk alıyoruz. Zaman zaman bu tür kaçamakları tekrarlayacağımız konusunda hemfikiriz.
Ben buradan tüm evli çiftlere sesleniyorum: Kıskançlık başka birşey, bu başka bir şey. Kocanızla anlaşarak mutlaka başka erkeklerle aşk ve cinsellik yaşayın. İnanın evliliği ayağa kaldıran, saygıyı ve sevgiyi arttıran bir şey bu. Kocama binlerce teşekkür ediyorum, bana bu fantaziyi özgürce yaşattığı için. Darısı tüm evli kadınların başına!