Almanya Mainz’dan selamlar, ismim Ercan, 36 yaşındayım. Ilık bir sonbahar günü Yapımarkete gelmiş, biraz dolanmış, birşey almadan çıkmıştım. Kahvaltısız evden çıktığım için, büfe bölümünde oturmuş, Croissant yeyip, kahvemi içiyordum. Büfe kalabalık olduğundan, pek oturacak yer yoktu. Elinde kahvesiyle, 30 yaşlarında tombulca bir bayan, masama oturmak için müsade istedi. Buyur ettim. Çok samimi biriydi, sanki 40 yıldır tanışıyormuş gibi oturduktan sonra konuşmaya başladı. Bir daire aldığını, tadilat edilmesi için ustalara başvurduğunu, nitekim birkaç eksik için burda olduğunu vs. vs. anlattıkça anlatıyordu. Arasıra ben de, bizim de zamanında ev alırken başımdan geçenlerden bahsediyordum. Bundan iyice cesaret alan kadın artık hiç susmak bilmiyordu…
Bir ara ne dediklerini duymuyor, sadece açılıp kapanan güzel dudaklarını izliyor, şimdi onlara yapışıp öpmek istiyordum. Nedense, ismini bile bilmediğim bu kadına karşı birden istek duymuştum. Eşimden güzelmiydi? Hayır! Eşimden zayıf mıydı? Hayır! Ama biz erkeklerin Genlerinde olan şu avlamak duygusu yok mu, işte o beni itekliyordu. Maksat, şimdiye kadar sahip olduğum kadınların sayısına bir tane daha katmaktı. Lafına girip, “Şu daireni merak ettim, görmek mümkün mü?” diye sordum. Biraz düşünüp, “Neden olmasın? Benim vaktim müsait!” dedi. Kahveleri yudumlayıp, o önden, ben de onu takip ederek, 10 dakika sonra, 3 semt ilerdeki Binaya vardık…
Daireye girdiğimizde, odaların harap olduğunu, evin boşaltıldığını, sadece salonda bir kanepe durduğunu gözlemlemiştim. Kadın önümde dolanıyor, oda oda beni gezdiriyordu. Ama benim gerçek ilgimi çeken odalardan ziyade, önümde dolaşan büyük kalçalardı. Birden önümde duraklayıp bana döndüğünde, öpecek kadar yakındım ona. Aramızda müthiş elektrik akımı olmuştu. Dudağımı dudaklarına götürdüm. Başını yana çevirdi. Yanağına öpücüğü hafifçe kondurdum. Amacımdan yılmadan, yavaş yavaş öperek boynuna indim. İki elini göğsüme yasladı, beni itmek istedi. Ama boynuna konan öpücüklere sonunda yenik düşüp, o da bana sarılmıştı. Kollarımda inlemeye başladı, artık kendini bırakmış, elimde oyuncağım olmuştu. Dudaklarımız nihayet buluşmuş birbirlerini emiyor, dilimi ağzına sokup diliyle oynaşıyordum. Yahutta dilimi içime çekip, onun dilinin ağzıma girmesini bekliyorken, o da aynısını uyguluyordu…
Uzun müddet böyle öpüşürken, ellerimiz de boş durmayıp, ben kazak altından onun memelerini okşarken, o da pantolonum üzerinden taşaklarımı avuçluyor, eli arada bir, biraz aşağı inip bacağımı okşuyordu. Daha bir saat öncesine kadar görmediğim bu kadın güzel karşılık veriyordu. Hem yaşıyor, hem yaşatıyordu. Bu arada onun kot pantolonunun önünü açmış, rahatlıkla arkadan elimi külotuna sokup, yumuşak kalçalarını avuçluyordum. Biraz böyle devam edip, kazağını ve südyenini çıkartıp, önümde kanepeye oturttum. Ne istediğimi çok iyi biliyordu, kemerimi çözüp, pantolonumun önünü açıp, dizime kadar sıyırdı…
Sol avucunda taşaklarımı tartıyor, sağ eliyle de sikimi kavramış, muayene eder gibi inceliyordu. Ardından göğsünü gerip sikimi yumuşacık memelerinin arasına gömdüğünde, sikim arasında kaybolmuştu. Şimdi göğüslerini yanlardan eliyle bastırıp, yukarı aşağı yarağımı memeleriyle masajlarken, sikimin başı görüntüye çıktığında hemen ağzıyla kapıyordu. Ben de ona sikişme hareketleriyle yardımcı oluyordum. Kadın yaklaşık 10 dakika sonra kalktı, kanapeye diz çöktü, arkasını bana dönüp, kalçasını önüme dayadı. Kabak gibi kocaman amı ve göt deliği bana davetiye çıkarmıştı. Hemen arkasında yerimi alıp, amının içine yarağımı dayadım bu meçhul kadının. Yerimi çok sevmiştim, sikimi zevkle çekip, şlap diye geri daldırıyordum. Ben yaklaştıkça, onun da götünü geriye itmesinin sikişmemizde katkısı büyüktü. İkimiz de müthiş zevk alıyorduk. Girip çıkarken amının dudaklarının sikimi kavraması ve suyunun sikimi kayganlaştırması muazzam bir görüntü yaratıyordu. Telefonuma uzanıp manzarayı kayıta aldım…
Daha fazlasını yaşamak istiyordum, amının vıcık vıcık akan sularını parmağıma bulaştırıp götünün deliğini yokladım. Burası da davetkardı. Birazdan tek, sonra ikinci parmağım götünün deliğinde kayboldu. Artık kadının iniltileri çığlığa dönmüş, Extrasını ister gibiydi. Benim de zaten canıma minnet, sikimi amından çıkarıp götüne dayadım. Başını yavaşca soktuktan sonra engel kalmamış, gerisi de içine dalmıştı. Alıştıkça tempomu artırıp, amına soktuğum hızda götünü de pompalarken, götünün yanaklarına çarpmak ayrı zevk veriyordu…
“Finali ağzına yapmak istiyorum!” dediğimde, zaten bir seks kölesine dönmüş olan kadın, hiç itiraz etmeden yine önümde yer alıp, sikimi boğazına kadar sokmasıyla, benim de boşalmam bir olmuştu. İnleyerek ağzına fışkırttım döllerimi. Biraz böyle kalıp, inmekte olan sikimi ağzından çıkartıp yanına oturdum. Gözgöze geldik, ikimiz de olanlara inanamıyorduk, ama müthiş şeyler yaşamıştık. Birazdan temizlenip vedalaştık. Kadının evinden ayrıldım.
Sokakta yürürken, birşey unuttuğumu düşünüyordum, ki 5 dakika sonra aklıma geldi: Kadının ismini sormayı unutmuştum 😉