Üniversite sınavına hazırlanırken arkadaşlarla denize gidelim dedik. Tabii ora da arkadaşımın birisi tuttu ve dedi ki bizim yazlık var oraya gidelim 1 gün kalalım dedi. Arkadaşların her birinin de kafasına yattıktan sonra gidelim dedik. Ancak yazlıkta da bir gün kalınmaz ki en az 2 – 3 gün kalalım dedik bunun için erzak aldık. Ondan sonra da bir arkadaş topladı her şeyi falan bir arkadaşımın da tanıdığı servis şoförü vardı. Servis ayarladı bizim için tüm erzağımızı aldık adamın gelmesini bekliyoruz. Bir baktık ki aradan saatler geçti ancak adam gelmemişti, bizi o şekil de ekmişti. Biz de o şekil de erzaklarla elimiz de kaldık söz de adamın aracı ile gidecektik. Yazlığa biz de o şekil de vazgeçmedik. Gideceğiz yazlığa diye tutturduk, hepimiz sağa sola dağılmaya başladı. Hepimiz de servis arıyoruz yazlığın oraya gidecek servis var mı falan diye, her neyse daha sonra araç aramaya başladık. Tam umudumu kaybetmeye başladık. Herkes tabii 400 – 500 TL ye falan götürüyorlardı. Öyle de fiyatlar verdiklerin den dolayı biz de tam ümidimizi kaybederken arka dan bir ses gençler dedi siz çeşmeye mi gideceksiniz dedi evet ağabey dedik. Kaç para vereceksiniz bana dedi, biz de aramız da belirli bir fiyata anlaşmıştık. Falan derken de biz sevinçle toplanma yerine döndük. Tabii biz 8 – 9 arkadaşız arkadaşlar geldi arabaya bindik o şekil de yola koyulduk. Sonrasın da ise araca bindiğimiz de aracın için de sanki böyle bir katil misali o tarz da soğuk insanlar vardı. Onlar da şoförün arkadaşlarıymış, biz 9 kişiyiz, onlar da 4 kişiydik. Verdik elimizi gidiyoruz çeşmeye tabii bir yandan da temkinli bir arkadaşımın eli sert cisim de hazır da kendisini tutuyordu ne olur ne olmaz diye her an gibi bir durum da adamlara vurmak için, tabii ki adam silah çıkartsa sanki bir şey yapabileceğiz de sonrasın da yavaş, yavaş çeşme yoluna yoluna koyulduk. Tabii biz de biraz tedirginlik baya, baya fazla olmuştu. Adamların arasın da ki muhabbetten dolayı neyse oradan çeşme de ki arkadaşın yazlığına doğru yaklaştık. Korkudan bize bir şey yapabilecekler korkusuyla evi göstermedik. Sitenin içerisin de kendimizi indirttik, sonra da eve doğru yürümeye başladık. Neyse mangalımızı yaktık, akşam yemeğimizi yedik bir güzel de arkadaşlarla kağıt oyunları falan oynadık en çok yapmak istediğim şeyi de o gece yapmıştım. Çatı katın da uyumuştum, yıldızlara bakarak o şekil de uyuya kalmıştım. Ertesi günü sabah oldu erkenden kahvaltı yaptık, denize gittik. Arkadaşımın biri fikir sundu. Arkadaşın birisi benim duyduğuma göre buralara yakın bir yerde sıcak su kaynağı varmış, diye söyledi biz de nerede olduğunu sorduk. Sıcak suyun olduğu yerde 2 – 3 kilometre öte de yerleşim yeri de varmış. Bizde bunun dediğine göre yola çıktık yürümeye başladık. Tabii o sıcakta biz de o sıra da yanıyoruz, terliyoruz. Falan ama hava nasıl sıcak, bir de yol git, git bitmiyor ne yapacağımızı şaşırdık. En sonun da artık çiftlik köyüne doğru geldiğimiz de ise bir baktık ki bir şey göremedik. Hemen ora da ki insanlara sormaya başladık. Bura da sıcak su kaynağı varmış nerede? Diye ama adam ise bize dönerek gençler sanırım bir yanlışınız var. Sıcak su kaynağı bura da değil çeşme tarafın dediğin de ise hepimiz arkadaşın yüzüne öylece baka kaldık. Yani onca sıcağın altın da o kadar yolu boşuna yürümüştük. Hadi her şeyi geçtim, bir de aynı yolu tekrar yüreyecektik. Her neyse geri dönüşte ise artık bir yandan yürüyoruz. Bir yandan da otostop çekiyoruz, kafa mantığına bak arkadaş ya hangi insan 9 tane kalıplı adamı aracına alacak diye de bakınıp duruyordu. Tabii sıcak su kaynağının çeşme de olduğunu öğrendiğimiz de o kadar yolu yürüdüğümüze yanmaya başladık yanımız da ki bir kaç azimli genç biz genciz yürürüz ne olur dedik. O şekil de çeşmeye kadar sıcağın altın da yürümeye başladık. Yol uzun tabii ki yürüyoruz, yürüyoruz yol bitmiyor sıcaktan terledik suyumuz akıyor. Tam sabrımız tükeneceği zaman da biz otostop çekmeye başladık o şekil de daha sonra da bir servis geldi ve bizi de çeşmeye kadar sağ olsun 9 tane iri yarı adamı götürdü. Çeşmeye ulaştık, sıcak su kaynağı aradığımız yer de plajın en güzel yerine yakınmış, tabii ki biz sıcak su kaynağının hemen yanın da plaj görünce dayanamadık. Ve arkadaşlarla birlikte hepimiz denize girmiştik. O şekil de deniz de 1 saat kadar yüzdükten sonra da plaj da bir kaç tane güzel kızlar geziyordu. Biz de hemen kızları kesmeye başladık. Denizimiz de bir yandan yüzüyoruz bir yandan da tabii ki biz bir de eşyalarımızı yazlıkta bıraktığımız için deniz den çıktıktan sonra tekrar yola koyulduk. Yürüyoruz, yürüyoruz yol bitmiyor bir yandan da denizden çıktığımız dan dolayı sıcağın altın da tuzlu su üstümüz de olduğu için yanmaya başladık. Derken bir an da arkamıza bir araba durdu. Döndük bir baktık ki bizi çeşmeye bırakan servis şoförü gençler hadi atlayın götüreyim sizi dedi. Tabii ki adam bizi bıraktığın dan dolayı eve kadar biz de o sıra da adama bir sürü teşekkür ediyoruz. Elini ayağını falan öpüyoruz, yani bu anlattığım hikaye bu ara da 10 – 11 sene önce falan oluyor. Ve o zamanlar da gerçekten iyi insanların olduğu zamanlardı. Keşke şimdi ki zamanlarda da böyle insanlar olsun diyoruz. Ama maalesef yok, her neyse ondan sonrasın da eve gittik ulaştık. Tabii saat akşam üstü 16:00 – 17:00 civarı olmuştu. Geri dönmemiz gerekiyor. Çünkü ailelerimiz bize bu kadar izin verdi falan, tabii biz küçük bir mangal yaktık yol kenarın da karnımızı doyurduk sonra da çeşmeye yürüme anımız aklımıza geldi. Eşyalarımızı toparladık yola koyulduk, yol da giderken bizi iki tane kocaman köpek kovalamaya başladı. Koşmaya başladık çeşmeye doğru yol ilerliyor tabii akşam oluyor hava kararmaya başlıyor. Biz hala yoldayız bir yandan da otostop çekiyoruz. Falan filan tabii cepte de 5 kuruş para yok. Derken arkamız da yine bir araç durdu el yaptık o şekil de durdu yazlık sahibi olan arkadaşımız köpeklerden korktuğunu söyleyerek söylenip duruyordu. Arkadaş sürekli servis gelirse cebim de 5 TL var. Ben gidip gideceğim diyordu. Bir an da servis arkadan geldi. Ve durdu arkadaş el yaptı ve bindi. 40 – 50 metre gittikten sonra dörtlü ışıkları yanmaya başladı. Adam da bize binin hadi gençler dedi ama nasıl olur cebimiz de hiç para yok. Arkadaş ise anlaştık biz adamla 5 TL ye hepimizi götürecek dediğin de o şekil de adam da bize acımıştı. Sonrasın da biz çeşmeye ulaştık, biletlerimizi aldık. Ondan sonra otobüs saatini beklemeye başladık. O sıra da ise çeşmenin barlar sokağın da volta atmaya başladık. Yani öylece dolanıyorduk, sonra ise otobüs vakti geldi. Herkes otobüse bindi, oturduk falan arka tarafa geçtik tabii ki herkes yan, yana tabii biz arkadaşımız ise yalnız kaldı. Kendisi de aşırı derece de çok yakışıklı bir arkadaşımızdı, onun yanına ise çok güzel bir kadın oturmuştu. Ama yer olmadığın dan değil. Çok yakışıklı olduğun dan dolayı kadın onun yanına oturmuştu. Arkadaşın sevincinden eli ayağın dolaşıyordu. Sonra görevli geldi, ve arkadaşımızı yerin den kaldırdı. Sonra arkadaş yanımıza mırıldana, mırıldana geldi. Neymiş efendim bir bayan ile bey efendi yan, yana oturamazmış. Çeşme den İzmir’e gelene kadar arkadaş bu görevliyi öldüreceğim, döveceğim diye söylenip durdu. O yorgunluk ile uyuya kalmıştık. Sonrasın da hepimiz otobüs durağına indik evine gidecek olanlar gitti. Biz de 3 – 4 arkadaş yurda gitmek için son otobüse son saniye de son dakika da yetiştik. Tabii yurda belli bir saatten sonra giriş yasak, biz öylece gidiyoruz yurda doğru, bizim de yurtta tanıdığımız birisi vardı. Hemen onu aradık, ve bizi o şekil de gece vakti yurdu
n kapısını açacaktı. Otobüsten indik, İzmir saat kulesine doğru gidiyoruz, oradan da dümdüz geçip yurda gideceğiz. Bir an da saat kulesinin orada kalabalık gördük. Bu nedir diye hepimiz oraya gittik. Bir baktık ki ne görelim bir baktık bir yan da Merve Sevi üstün de kırmızı bir elbise vardı çekim de o ne ola ki kafamızı bir çevirdik. Kadir İnanır hayatımız da hiç dizi çekimi görmediğimiz den dolayı biz de heyecanlı bir şekil de izlemeye başladık. Set arası verildi, herkes bir tarafa dağıldı görelim kadir İnanır sandalyesi setin ortasına geldi. Ve oturup yaktı sigarasını ben böyle bir karizmatik sigara içişi görmemiştim. Artık saat daha da çok geç olduğun dan dolayı biz en iyisi kalkıp gidelim yoksa, tanıdık olan da yurdun kapılarını bize açamayacaktı. En sonun da kalktık yürümeye başladık yurda doğru yola koyulduk yurda sonun da ulaşmıştık. Yorgun bir şekil de hepimiz bitmiştik. Hepimiz aynı odanın için de yere serilip kaldık. Hatta, ve hatta hayatım da ilk kez ora da horlamaya başlamıştım. Yorgunluktan arkadaşlarım da bunu bir anı olarak videoya çekmişlerdi. Ama o günlerce yani o kadar sıkıntılar ve macera dolu anlar yaşadık ki artık hani en sonun da ne zaman bir daha böyle gideriz. Diye de arkadaşlar arasın da sormaya başladığımız da tabii ki köpekler den korkan arkadaşımız bir an da yok ben bir daha böyle bir maceranın içine atılmam arkadaş gerçekten yani ben hayatım da hiç böyle sıkıntılar yaşadığımı hatırlamıyorum. Demişti, ama gerçekten o yaşadıklarımız yani sürekli olarak otostop halin de sağa, sola gitmiştik. Eğer o iyi insanlar da olmasaydı, biz ne yapardık. Diye de düşündüğüm zaman gerçekten sanırım biz ayvayı o şekil de ora da 9 kişi hep beraber yerdik. Ama en önemlisi de yani o yazlığa gideceğiz diye canımız çıkmıştı. Özellikle de deniz den çıkıp üstümüz de kuruyan deniz suyun tuzlu olduğun dan dolayı her yerimiz yanmıştı. O kadar şeyin üstesinden bir şekil de gelmiştik. Ama yani gerçekten bir daha öyle bir olsa gene kalkıp arkadaşlar ile gideriz. Aslın da biz yazlıkta kalmaya gitmiştik. Anca 2 – 3 günlük erzakları da boşa almıştık. Bu durum da sadece yazlıkta topu, topuna bir gün kalmıştık. Zaten o zaman üniversiteye hazırlandığımız dan dolayı da ailelerimizi verdiği izin süresi de o kadardı. Yapacak bir şey yoktu, aslın da insanın bu şekil de arkadaşları ile güzel anların içine dahil olması o kadar güzel ki ben bir kez daha bunu anlamıştım. Yani özellikle de o iki tane kocaman köpeğin bizi kovalaması gerçekten çok enteresandı, eğer olur da o köpekler den kaçamasaydık. Vay bizim halimize yani, gerçekten bizim etimizi falan yerlerdi. Ama ilk başlar da bizi çeşmeye götürecek servise bindiğimiz de aşırı derece de tırstık. Yani ora da oturan adamlar o kadar çok soğuk kanlı idiler ki artık biz de elimiz böyle sağımız da, solumuz da hazır bir kıvam da bekliyordu. Yani adamlar silah çıkartsalar gerçekten de bir şey yapamayacaktık. Ama bu benim için o kadar güzel bir anı olmuştu ki hayatım boyunca unutamayacağım. En büyük eğlencelerden biri haline gelmişti. Ama şimdi ise yaşımız aldı başını gidiyor, arkadaşlarla da ayrıldığımız dan dolayı seneler boyunca birbirimiz ile görüşmüyoruz. Malum şimdi görüşmek istesek de görüşemeyiz. Dünyayı etkisi altına alan bir salgın ile karşı, karşıyayız. O yüzden artık hayatımıza ve yolumuza bakıyoruz. Geleceğimize dair ne yapabiliriz. Diye üniversite den mezun olduktan sonra da fen öğretmeni olarak orta okul da staj görmeye başlamıştım. Ancak staj gördüğüm okul da ise bir tane oğlan vardı. Ve gerçekten oğlan felaket bir şeydi ya, sınav da ben den sürekli olarak kopya istiyordu. Ben ise en sonun da kıyamadım ve bir tane sorunun cevabını vermiştim. Ancak aradan 2 dakika bile geçmeden başka bir sorunun cevabını istedi. Ve ben de olmaz dediğim de ise bana dönerek seni hocama söylerim bana kopya verdiğini dedim. Ve o şekil de benim de staj eğitimim yanmasın diye kopya vermiştim. Ve o şekil de o çocuk ile tanıştığımız da artık aramız da bir ağabey kardeş ilişkisi olmaya başlamıştı. Çünkü ben tek kardeş olduğum dan dolayı da artık onu kardeşim gibi görmeye başlamıştım. Her yere beraber gitmeye başladığımız da artık sinema olsun yemek olsun her şeyi beraber yapmaya başladık. Tabii ki kendisi Antalya da oturuyor. Ben ise Muğla da yaşıyorum, artık eskisi kadar çok sık görüşmesek de artık kendisi 20 yaşına geldi. Ve genç yakışıklı bir delikanlı olmuştu, ara da sıra da arıyor konuşuyoruz. Falan ama iyi çocuktur kendisini severim her ne kadar aramız da 9 yaş olsa da kendisi ile aramız çok iyidir. Her durum da birbirimizi ararız, ve derdimizi paylaşırız. Hem iyi günümüz de hem de kötü günümüz de genellikle o daha çok arıyor. Çünkü ben kendimi eve kapattığım dan beri derslere çalışmaya vermiştim. Ne yaparsınız hayat şartları öğretmenlik nasip olmadıktan sonra başka bir bölüm seçerek onu okumaya karar verdim. Hayatımız da çalışmadan hiç bir zaman istediklerimizi hiç birini elde edemeyiz. O yüzden pes etmeyin ve güzel arkadaş ortamları da bu tarz dan anılar ile birlikte yaşayın ki güzel günleriniz her zaman sonsuza dek kalsın…